19 Ocak 2017 Perşembe

BİR UFAK İMKANSIZ HAYAL


Masamızı yakutlarla donatıp, şarabımıza faniliği meze yapardık belki; ben dipsiz kuyularda nefessiz kalmasaydım. Aç içimi bak, ciğerlerimde en son yerle yeksan ettiğim dünyamın tozunu dumanını göreceksin. Ölmeseydim, ölümü latife yapardık gülden dudaklarına. Kadife örtümüzün üstüne gençliğimizi serer, masanın altından yarım asırlık bedenimizi toplardık. Belki ürkek belki patavatsız bir gülüş daha çalardım Tanrıdan. Bastığımız toprağa ortancalar saçar, ihtiraslarımızı denize döker, itirafları koyardık masamızın sağ yanına. Yitirmeseydim son nefesi, bir seni okur; bin seni yazardım. Şiirler, masallar, destanlar dökülürdü eteklerimizden. Gecenin lacivertine yama yapardık bir çocuktan hallice suç itiraflarımızı. Ben bu dumanlar içinde boğulmayıp, dört duvar arasında yok olmasaydım boşalan kadehe mey niyetine kaybettiğimiz zamanı koyardık. Kırmasalardı kolumu kanadımı bahar havasını bir nefes fazla almak için karşıma tüm düşman ittifaklarını alır, cephanemi hayaller bilir menzili güzel yarınlara çevirirdim. Akasyalar bir anne gibi uzatırdı kollarını gökten üzerimize. Kah gölgemiz, kah evimiz olurdu. Belki o zaman şimdi düşman olduğum dünyayı sevebilirdim. Olmaz mıydı? Pek ala olurdu; solmasaydı bu kadar erken çiçekler. 



Manuş Baba sevmeyenlere Manuş Baba sevdirecek link

10 yorum:

  1. gelcem yinee. baksanaa, twitten ve instadan izliyom seni ya. bak tüm blog dünyasında en sevdiklerimdensin sen yaa. yazdıkların da senin kişiliğin dee işteeee. fotolar da hep şeker seniin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hep bekliyorum, benim de gözüm senin profillerinde hep. Çok teşekkür ederim :)

      Sil
    2. Hoşgeldinnnn 😃 bende aana hoşgeldim dmi 😃 güzel ve tatlış yazılarını bekliyoruz

      Sil
    3. Çok çok hoş geldiniiiz :))

      Sil
  2. Deep Tone'un blog tanıtmasıyla haberdar oldum. İzlemedeyim blogunuzu.

    YanıtlaSil
  3. ya sen bence çok neşeli şimşiriksin ama yazarken ccanavar oluyon hüzün damlıyo klavyenden sende gizli hüzün var işteee :) çok değişik kendine özgü bir ruh ve yazı dünyan var :) bak bir de, uçurum mavisi blog arkadaşımız var onu okusana, instada da var, o da senin gibi. bak sen dergilere yazsana, hatta uçurum mavisine söle o belki sana yardımcı olabilir tamam mıı, adı aleyna özden, yakınlarda iki dergide yazmaya başladı o da, biri münteha. unutma amaaa . dergilere yazmalısın sen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemmen okuyacağım Uçurum Mavisini. Tanışır konuşuruz. Bak aslında benim de yerel bir gazetede bir köşe yazarlığı geçmişim oldu. Ben gazeteden, gazete benden memnunken eğitim hayatı falan filan derken iki üç ay sonra vakit ayıramaz hale geldim. Günlük yazıyordum çünkü. Ama şimdi tekrardan bir fırsat yakalarsam tutunmayı istiyorum. Geçmişte de e-dergi başvurularım oldu bir kaç tane ama sanırım hala hamlık var illa ki pişmek gerek :)

      Sil