24 Ocak 2018 Çarşamba

İÇSEL PARADOKS


İklimi değişiyor gönül coğrafyasının. Yazgı deme buna, kadere sığınmayacak kadar büyüyeli oldu epey vakit. Olsa olsa hatadır bu, henüz suç işleyecek kadar da büyük sayılmam. "Genç"lik kılıfı olur çalınmış bazı minarelerin. Şimdiden söylüyorum fakat sana, gün geçtikte her şey daha zor olur; sevmek mesela. Yarınlar adına sağlam düğümler atmaya çalıştıkça nasır tutuyor avuç içlerim hasır ipler arasında. Dün var etmedim hiçbir şeyi ama yarın yok edebilme iktidarı sarsıyor sadakatimi. Görüyorsun bu gökyüzü çelikten bir miğfer gibi. Kaçsan kaçamıyor, uçsan göçemiyorsun. Haktan ziyade borca giriyor sanki saadet vaat eden her an yahut ben hayatımın matematiğini böyle yapıyorum. Kötü günlerin bir karşılığı olmaz çünkü hatalarının akıbetidir ama iyi günlerin de hep bir öç almaya gebe. Şükürsüzlük edemem birkaç vakittir taze yaram yok ama sanki hiç ummadığım anda, en sağlam dediğim yerden alınacak öcüm. 
Korkuyorum, en çok kendimden. Bu coğrafyayı evvelden beri tanırım, ahir zamandan korudum; ateşlerden yürüdüğüm anlarda bile bir köşesine isi sinmedi kirli dünyanızın. Şimdi düz yolda kaldırıp atasım, benzin döküp yakasım geliyor. Bundan sonra yazgının mevzu bahis olduğu yerler suça girecek biliyorum. Çünkü hiçbir hata böyle şuurlu yapılmaz. 





6 Ocak 2018 Cumartesi

MUT(SUZ)LU


Sonunun felakete varacağını bile bile zimmetime geçirdiğim onca güzel duygunun ardına takılıp, ne ara içime bu kuşku tohumlarını attım bilmiyorum. Gün doğduğunda gecenin çökeceğini bilmekten mi yoksa bahar gelse kışın soğukluğunu anmaktan mı yaşayamaz oldum şimdiki zamanı. Bugünüm mutlaka bir dün gölgesinde kalıyor da set çekiyorum mutlulukla arama. Yoksa şükür, dağlar kadar derdi bir tohum kadar kuşkuya küçülttüm de yine de altından kalkamıyorum bazı hatıraların. Yastığımın altında vesveseler yaşatıyorum. Her şeyin mükemmeliyeti de sükutu da rahatsız ediyor beni. Sevip sevmemek umrumda değil, bazen sadece geride bırakıp gitmek istiyorum. İnsanın kazık çaktığı yürekler olmadıkça korkunun da kuşkunun da yolu düşmez yoluma. Bir müddet hayatla arama duvarlar örüp içimi susturmak istiyor ama kalabalıktan arınamıyorum. Mutluyken bile mutlu olmayı başaramaz mı insan?  


Buraları bırakmak istemiyorum fakat kalacak bir sebep de bulamıyorum.