26 Eylül 2023 Salı

KIZIP, KÜSEMEYENLERE; BANA



Sırtım hiç sıvazlanmamış gibi takdir görmeyi arzulamaktan ileri gitmiyor insani duygularım. Bu yüzden dönüp dönüp kendime kızmaktan, hatayı hep kendimde aradığım halde bunun kavgasını hayatımdakilerle yapmaktan pahası ne olursa vazgeçemedim. Etrafımdakileri kırdıkça ben mi kırıldım, yoksa onları var olan kırıklarıyla gördükçe kendime benzetip şartları denk mi saydım bilmiyorum. Keşke kızmak kadar küsmeyi de öğrenmiş olsaydım. Belki o zaman "benim derdim bu" diye diye sağa sola çarpmaktan ne kendim yorulurdum ne de çarparken yıktıklarımdan mesul olurdum. Yoruldum. Gönlüm her şeyi isterken  yetemediklerimden, yaptığım kadarının ne kendime ne başkasına kafi gelmemesinden yoruldum. Öyle bulandı ki aklım, isteklerim ve istemediklerim birbirine girdi. Bu yüzden anlaşılamıyorum. Söylediklerim anlaşılmıyorsa da içinde bulunduğum ruh halini de mi görmüyor sevdiklerim? Ne olsaydı hayatı severdim? Kim olsaydım beni severlerdi? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder